Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, tarım alanında faaliyet gösteren çiftçi, üretici ve yetiştiricilerin çevreyi koruma adına daha duyarlı olmaları gerektiğini belirterek, “Çünkü çevre onlarındır. geçim kaynakları, bacasız fabrikaları.” değerlendirmesini yaptı.
TÜDKİYEB Genel Lideri Çelik, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, dünyadaki iklim krizi ve küresel ısınmanın çevreyi önemli ölçüde tehdit ettiğine dikkat çekti.
Çevre bilinci oluşturmanın değerine işaret eden Çelik, şunları söyledi:
“Toprağın dosta ihtiyacı vardır, ona dost olacak olanlar da tarım dairesi ve paydaşlarıdır. Tarım arazilerimizdeki bilinçsiz sulamalar, tuzluluk ve çoraklık sorunu, teknolojik gelişmelere paralel olarak verimliliği artırmak için yapılan gübreleme ve ilaçlamalar. ve yoğun olarak kullanılan kimyasallar toprak kirliliğine, kuraklığa, otlatmaya, toprak kirliliğine ve ormansızlaşmaya neden olarak çölleşmeye neden olarak doğadaki tüm canlıların geleceğini tehdit etmektedir.
Tarım bölümünde faaliyet gösteren çiftçi, üretici ve yetiştiricilerin çevreyi koruma adına daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Çünkü çevre onların geçim kaynağı, bacasız fabrikaları.” terimini kullandı.
“85 milyon insanın gıda güvenliği tehlikede”
Tarım alanları ile çayır-mera alanlarındaki azalmanın gıda arzını tehdit ettiği gibi çevre sorunları da oluşturduğunu belirten Çelik, son 40 yılda Hollanda’nın tarım arazilerinin tarım alanları kadar azaldığının altını çizdi. Gürcistan’ın çayır-mera alanı.
Hızlı nüfus artışına bağlı olarak yaygınlaşan çarpık kentleşme ve sanayileşmenin tarım arazilerinin azalmasına da yol açtığını belirten Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
“Tarım arazilerinin yerini beton yığınlarının alması en büyük çevre sorunu olarak karşımızda duruyor. Tarım arazilerimizin, çayır ve meralarımızın kötüye kullanılması da 85 milyon insanımızın gıda güvenliğini tehlikeye atıyor. Yapmamız gereken kaybetmemek. tarım arazilerimizi mevcut haliyle tarım arazilerimizi ve meralarımızı eski haline getirmek ve meralarımızı bilinçli kullanarak korunmasını sağlamaktır.”
